Siber Güvenlik Haftası ve Memleketler arası Siber Savaş ve Güvenlik Konferansı Ankara’da başladı
ANKARA Siber alanda yerli ve milli ürünlere dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirilen Siber Güvenlik Haftası ve Uluslararası Siber Savaş ve Güvenlik Konferansı Ankara’da başladı.
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi ve Savunma Sanayii Başkanlığı iş birliği ile düzenlenen Memleketler arası Siber Savaş ve Güvenlik Konferansı Ankara ATO Congresium’da başladı. Konferansın açılışı Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir ve Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç’un iştirakiyle gerçekleşti. Konferans çerçevesinde düzenlenecek olan panellerde ‘Siber Savaş’, ‘Siber Savaş’a karşı güvenlik doğrulama teknikleri’, ‘Global pazarlarda yerli ve ulusal eserlerin kullanımı’ üzere bahisler, iştirakçilere aktarılacak.
“Teknoloji ile birlikte savaşın değişen doğasında çok detaylı düşünmemiz lazım”
Konferansta konuşma gerçekleştiren Savunma Sanayii Lideri İsmail Demir, değişen teknolojinin savaş kurallarını da değiştirdiğini belirterek, “Teknoloji ile birlikte savaşın değişen doğasında bütün bunları çok detaylı düşünmemiz lazım. Devletler birbirlerine hükmedebilmek için ekonomi, sağlık, enerji, gıda, doğal kaynaklar, telekomünikasyon gibi önemli ve kritik alanlarda mücadele etmekteler. Bu mücadele ekonomik üstünlüğe, bazen fiziksel üstünlüğe ve nihayetinde dünyada söz sahibi olmaya, güçlü olmaya doğru giden mücadelenin bir parçası” tabirlerini kullandı.
“Siber savaşlar ile konvansiyon savaşların gerçekleştiği ortamların farklı olması da başka bir sorunu gündeme getiriyor”
Dünyada gerçekleştirilen çeşitli siber akınlar ile ilgili örnekler veren Demir, siber savaşın savaş konseptleri içerisinde yeni kavram olduğunu lisana getirerek, “Siber savaşlar ile konvansiyon savaşların gerçekleştiği ortamların farklı olması da öteki bir sorunu gündeme getiriyor. İnsanlık bu manada bu bahisleri tartışmak hem türel yerde hem savaş konseptinde yeni yeni tanımlamalarda karşılaşmak durumunda. Siber Savaşların öteki bir özelliği ise uzaktan tahminen çok az kaynak ve insan kullanılarak yapılabilmesi hatta başka savaşlara göre çok küçük bir kaynakla çok büyük ziyanlar verebilmesi ve ışık suratında gerçekleştirilen bu taarruzlarında bazen kaynağının bile bulunmasının çabucak hemen imkansız hale gelmesidir” diye konuştu.
“Dijital ortama aktarılan her hizmetle birlikte hayatlarımız da siber uzaya taşınıyor”
Konferansın açılışında konuşma gerçekleştiren Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç ise insanlık tarihinin bir yönüyle değişimlerin ve dönüşümlerin tarihi olduğuna dikkati çekerek, “Her yeni buluş çabucak ardından insan hayatında bir kadro dönüşümleri de beraberinde getiriyor. Yaşanılan dönüşümlerin en süratlisi ise dijital çağdaki dönüşüm. Fizikî ve dijital ortamlar giderek iç içe geçiyor. Dijital ortama aktarılan her hizmetle birlikte ömürlerimiz da siber uzaya taşınıyor. Siber kabahat, siber casusluk ya da siber terör üzere kavramlarla hem siber alan hem fizikî ortam tehdit edilebiliyor” şeklinde konuştu.
“Şubat ayında başlayan Rusya-Ukrayna savaşında bilinmeyen cephe siber ortamdı”
Koç konuşmasına şöyle devam etti: “Siber taarruzlar günümüzde hibrit savaş formüllerinin bir ögesi olarak kullanılıyor. Şubat ayında başlayan Rusya-Ukrayna saklı cephe siber ortamdı. Savaşın birinci günlerinde Ukrayna Dijital Dönüşüm Bakanı siber oluşturmak için Twitter’dan bir “Dijital Yetenekler” adlı bir Telegram kanalına davet etti herkesi. Kuruluşundan 3 gün sonra Telegram kanalından 175 bine yakın siber ordu oluşturulmuş oldu. Hala aktif olarak kullanılan Ukrayna’nın kritik alt yapısını korumak ve çoğunlukla da akın faaliyetlerine teşvik etmek maksadıyla kurulan bir kanal bu.”
Konferansın açılışı konuşmaların akabinde gerçekleştirilen hatıra fotoğrafı çekimi ile son buldu.
