“40 Yıl 40 Eser” Etkinliği kapsamında AKM’de düzenlenen “‘Bir Şiir Bir Hayat / Sakarya Türküsü’ Dijital Stant Açılışı” etkinliğine katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:
“Necip Fazıl Kısakürek’in tüm eserlerinin fikir ve ideolojisinin bel kemiğinin Büyük Doğu olduğunu söylersek sanırım fazla ileri gitmiş olmayız. Büyük Doğu dergilerini bu anlamda bir bütün olarak sunmak bence çok önemli. • Kurumlarımızı tebrik ederiz.
“NECİP FAZIL, Türkiye MERKEZLİ DÜŞÜNCE MERKEZİNİN TAMAMLANMASI OLDU”
Necip Fazıl Usta, Cumhuriyet tarihimizin en acı dönemlerine şahitlik etmiş bir insandı. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçen nesilde, devletin ve milletin bütün çilelerini usta bizzat gördü. Efendimiz, çağdaşı birçok şair ve yazarın aksine kalemiyle ve sözleriyle direnmeyi seçmiştir. Büyük geçmişimiz ile köprülerin atıldığı, asırlık mirasımızın hiçe sayıldığı bir dönemde, eserleriyle ‘Dur ey kalabalıklar’ dedi. Her zaman zahmetliyi, zahmetliyi tercih etmiştir. Ahlak ve Allah hakkında söylemenin yasak olduğu yıllarda gayretleriyle milletimizin ruh köküne sahip çıktı. Elbette bu yerli ve milli duruşun cereyanını son nefesine kadar çekti. Usta, onlarca yıldır kültür sanat camiamızın bugün bile içinden çıkamadığı mahalle baskısına maruz kalmıştır. Ama usta bunların hiçbirine boyun eğmedi. Bedelini ödemekten asla çekinmedi. Çünkü Necip Fazıl, Türkiye merkezli fikrin vücut bulmuş haliydi. Hayatının en değerli yıllarını aydın askerler yetiştirmeye adayan gerçek bir aydındı.
Ustanın her kitabı entelektüel serüvenimizde ayrı bir iz bırakıyor. Sakarya Türküsü şiirinin yeri müstesnadır. Her mısrası azgın bir ırmak gibi akan bu şiir, bir nesil ezberlemiş ve manası anlaşılmıştır. 28 Şubat’ın karanlık günlerinde üniversite kapılarında baskılara direnen bu genci gördük. 15 Temmuz gecesi FETÖ’cü alçakların silahlarına göğüslerini siper eden bu genci gördük.
“USTA’NIN HAYATI BİZİ HER ZAMAN YÖNLENDİRİR”
Ben sizin gençliğimde Necip Fazıl ustayla tanışma şerefine nail olmuş bir kardeşinizim. Dünya görüşümüzün şekillenmesinde ustanın eserlerinin büyük etkisi oldu. Siyaset yoluyla ülkemize hizmet etme gayemizde, ustanın hayatı hep aynı üslupla bize yol göstermiştir.
Tüm siyasi hayatımız boyunca CHP ideolojisinin milletimizin varoluşunda yarattığı tahribatın izlerini silmek için çalıştık. Tek parti faşizminin ülkemize giydiği alçak gömleği parçalamak için büyük çaba sarf ettik. Demokrasiden hak ve özgürlüklere, savunmadan diplomasiye Türkiye’yi tarihinin en büyük başarılarıyla tanıştırdık.
“KOŞUŞAN AZINLIĞA KARŞI SESSİZ KİTLELERİN SESİNİ VERİYORUZ”
Rahmetli Necip Fazıl, CHP ideolojisini milletin ruhunu yok etmeye yönelik hastalıklı bir yapı olarak görmüştür. CHP zihniyetini çalışmalarımızın odak noktasına koyuyoruz. Tek parti faşizminin ülkemize giydiği çılgın gömleği parçalamak için yoğun bir çaba sarf ettik. Ülkemizi her alanda tarihinin en büyük başarılarıyla tanıştırdık. Ayasofya davamızı yine Necip Fazıl Usta’dan öğrendik. Sultanahmet Meydanı’nda ‘Ayasofya açılacak’ dediğimizde usta bu heyecanı ondan kaptık Allah’ın izniyle açtık. Bizden önceki 70 80 yılda yapılamayan hizmetlerin kat kat fazlasını 20 yıla sığdırmayı başardık. Azgın azınlığa karşı sessiz kitlelerin sesi olduk.
BEYAZ TÜRKLERE ZOR SÖZLER: ARTIK KİMSE ANADOLU HALKI’NA HATIRLAMAYACAK
Bu kutsal dava artık sahipsiz değil. Ezan sesleri artık saklı değil. Anavatanımızda yabancı değiliz, hiç de parya değiliz. İktidara giden yolun vesayet merkezlerinden değil, milletin kalbinden geçtiğini herkese öğreteceğiz.
Ne diyor, ‘Kırdan aldığı oylarla cumhurbaşkanlığını kazandı’. Partinizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal, milletin efendisi köylüdür demedi mi? Bir yandan bir yandan yiyemiyorlar artık. İnsanlar daha da ileriye gidiyor. Hiç kimse sırf oy tercihi yüzünden vatandaşı parmakla gösteremez. Köylü cahil diye kimse vatandaşa hakemlik yapamayacak. Bunu bir dönüm noktası olarak görüyoruz. Artık kimse bu milletin evlatlarını küçük düşüremeyecek. Kimse Anadolu insanına hakaret edemeyecek, tehdit edemeyecek.
14 Mayıs’ta milletimiz başında CHP zihniyeti istemediğini çok net bir şekilde ortaya koydu. Yarım kalan işleri 28 Mayıs’ta tamamlayarak CHP zihniyetini sandığa gömdü. CHP’yi bir daha hiçbir güç o sandıktan çıkaramayacak. Seçim yenilgisini örtbas etmek için söylediği böbürlenmeler de kendisine fayda sağlayamaz.
“BU ARTIK PSİKOLOJİK BİR VAKA “
Siyasi tükenmişliğin somut örneğidir. Son 13 yılda 12 seçim kaybeden birinin hala seçmeni suçlaması siyaset değil, psikoloji meselesidir. Bu kişi artık manevi bir olaydır.
“CHP MİLLETİN SESİNİ DUYMADAN ASLA İKTİDARA GELEMEZ”
CHP bu devlette siyaset yaptığı sürece bu ülkede iktidar yüzü göremez. CHP kendini düzeltmediği ve milletin sesine kulak vermediği sürece bir daha asla iktidara gelemez. Umarız ülkemizdeki muhalefet eleştirileriyle yolumuzu açar.
